Utanç Veren Açıklama

Değerli Hocam Prof. Dr. Ömür Demirezer,

Dün itibari ile İlaç Eczacılık Dairesinde görevli değerli hocamız Levent beyin açıklamalarını dehşete kapılarak izledim. Kendileri tarafından ifade edilen ve bilimsel gerçeklere bütünüyle aykırı olan ifadeler 21 yıllık bir hekim , 16 yıllık uzman bir doktor ve hayatının son 12 yılını fitofarmakoterapiye adamış bir araştırmacı olarak bende, yaptığım işle ilgili olarak, büyük bir utanç vesilesi oldu. Bu güne değin tahmin edemeyeceğiniz kadar çok sayıda eleştiriyi bilimsel verilerle çürütmüş olan ben, bu son açıklamalar sonrasında artık PES demek zorunda kaldım. Bu kadar bilim dışı ifadelerin bir farmakognost tarafından söylenmesi de eczacıların bitkisel sağlık koruyuculara ne kadar ters baktığının birer ifadesi olarak karşımızda durmakta.

Tüm dünyada güvenilirliklerinin çok yüksek olması nedeniyle serbest satışı olan tablet yada kapsül formunda hazırlanmış tıbbi bitkiler, ülkemizde yasaklanma yoluna girmiş dört nala gitmekte. Bir farmakognost nasıl olupta ‘ GİNSENGLER ÇOK TEHLİKELİ’ DİYE AÇIKLAMA YAPABİLİR? Hangi bilimsel veri ile bunu söylemekte? Ben bir hekimim ve insan sağlığı benim için her şeyden önde gelir. Bu değerli hocamızın bilimsel verilere aykırı olarak beyan ettikleri doğru ise gerek FFD monograflarında yazdıklarımdan, gerekse beni maddi ve manevi olarak son derece yıpratan MFDF dergisini yayınlamaktan dolayı utanç duyuyorum.

Levent hocamızın ifadesi ile ‘BİTKİSEL İLAÇLAR KİMYASAl İLAÇLARDAN ÇOK DAHA TEHLİKELİDİR’ ifadesi hangi bilimsel gerçeklere dayanmakta? İfade edilenler doğru ise ABD, UK, Fransa, Almanya ve tüm AB ülke devletleri kendi toplumlarını zehirlemek için adeta birbirleri ile yarışmaktalar. Söyleyin bana, buna kim inanır?

Dergilere gelen yazıların hemen hemen hepsinde, bitkilerin içine tükürmek, bir moda halinde idi. Bu yanlış hatta saçma sapan yazıları bilimsel olarak çürüterek doğruları yazdırabilmek benim için bir ömür törpüsü haline gelmişti ve Sağlık Bakanlığında görevli bir farmakognost tarafından bu ifadelerin en yüksek perden söylenmesi, artık ülkemizde bilimsel gerçeklerin istenmediğini açıkça ortaya koymuş durumda.

UNUTULMAMALIDIRKİ, bitkiler zararsız olduklarından dolayı tüm dünyada tercih edilmektedirler. Hastalıklarda çok etkili olduklarından değil. Bunlar hem etkisiz hem de zararlı iseler artık ülkemizde farmakognozi derslerinin kaldırılması gereklidir. Zaten gidişat da buna yol açacaktır.

Türkiye bir ilaç geliştiremez. Büyük ilaç firmalarının teknokent yatırımları sadece birer PR malzemesidir. Ülkemiz belki kendine özgü bitkisel ilaçları geliştirebilirdi, ancak dünkü açıklamalar ile bunun da önüne geçilmiştir.

UNUTMAYIN, İLAÇLAR FAYDALI BİLEŞİKLER DEĞİLDİRLER. PROSPEKTÜSLERİNİN NERESİNDE FAYDA KELİMESİ (BENEFIT) GEÇMEKTEDİR? Sentetik ilaçlar zararlı  bileşikler oldukları için katı doktor kontrolünde ve eczacı denetiminde kullanılmalarına izin verilmektedir. Ancak Ülkemiz bundan muaftır. Her kez ilacı alıp kullanabilir veya bir başkasına verebilir. Bu kadar başıbozukluğun olduğu bu ülkede nasıl olup ta bitkiler zehirli olarak Sağlık bakanlığınca ifade edilmektedir anlayamıyorum. Sibutramin ihtiva eden REDU.... yıllarca reçetesiz olarak satılmış iken, daha sonra EMEA toplatma kararı ile yasaklanır iken, neden hiç kimse bu yapılanların yanlış,  hatta kanunsuz olduğunu söylemedi?  SUÇLU HER KİMSE AYAĞA ARTIK KALKMALIDIR.

Bir bilim dalı (farmakognozi) nasıl olup ta kendi kendisini yok etmek için bu kadar sistemli çalışır? Bunu anlamak mümkün değil.

Bu derneğin başkanı olarak ve Ülkemizin en değerli eczacılık fakültelerinden biri olan Hacettepe Eczacılık Dekanı olarak sizler bu bilim dalını öğretirken ZEHİRBİLİM adını mı kullanıyorsunuz. BİTKİLER ÖLDÜRMEZ İNSANLAR ÖLDÜRÜR. ÖLDÜREN TAĞŞİŞTİR. BUNU DA İNSAN YAPAR. GİNSENG DEĞİL. Bir farmakognost  bilim dışı bu söylemleri en yüksek perdeden söylüyorsa inanın bana tüm çabalarımız anlamsızdır.

Tüm bu nedenlerden ötürü ve özellikle de Sağlık Bakanlığının tıbbi bitkilere bu şaşı bakışı ve derneğimizin tüm bu olup bitene seyirci kalması hatta bu saçma sapan ifadelere alkış tutması nedeniyleartık MFDF dergisinin de çıkarılmasının halk sağlığını tehdit eder bir hale geldiğini büyük bir üzüntü ile, ancak, fark edebiliyorum.

Biz doktorlar ÖNCE ZARAR VERME diyen Hipokrattan beri tıbbi bitkileri kullanarak hayatlar kurtarmış iken Sağlık bakanlığının bilim dışı  bu ifadeleri beni derinden yaraladı ve şaşırttı hatta utandırdı. Ölüme yol açan maddeler SAĞLIK BAKANLIĞI İZİNLİ OLANLARDIR. Bu nedenle farmakovijilans vardır. ANCAK ÜLKEMİZDE NEDENSE HİÇ BİR İLAÇ ÖLÜME YADA HASTALIĞA YOL AÇTIĞI İÇİN YASAKLANMAMAKTADIR. YASAK KARARLARI HEP FDA DAN, EMEA DAN GELMEKTEDİR. NEDEN ACABA?

Aktar eczane çekişmesi nedeniyle koskoca bir bilim dalı yok edilmektedir hem de farmakognostlar aracılığı ile. YAZIK.

Bu gün itibari ile imtiyaz sahibi olduğum MFDF dergisini ,büyük bir üzüntü ile emeği geçen herkese teşekkür ederek, yayından kaldırdığımı ifade edip,  sözlerimi tamamlıyorum.

Dr. Özgür Göknel

Modern Farmakoterapi ve Doğal Farmasötikler Dergisi İmtiyaz Sahibi,

Vitalife Dergisi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni,

Mikro-Gen İlaç Medikal Direktörü